Rapor: G20'nin fosil yakıtlara verdiği rekor sübvansiyonlar iklim değişikliğiyle mücadeleyi baltalıyor

Rapor: G20'nin fosil yakıtlara verdiği rekor sübvansiyonlar iklim değişikliğiyle mücadeleyi baltalıyor

İSTANBUL (AA) – G20’nin iklim eylemlerini değerlendirmek üzere uluslararası kuruluşlar ortaklığı tarafından bu yıl sekizincisi yayımlanan İklim Şeffaflığı 2022 Raporuna göre, G20 hükümetlerinin toplam fosil yakıt sübvansiyonları 2020’de 147 milyar dolara düşerken, geçen yıl yüzde 29 artışla 190 milyar dolara yükseldi.

Sübvansiyonlar, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın fiyatları tetiklemesi ve bunun da enerji şirketlerinin karlarını artırması nedeniyle bu yıl da devam ediyor.

Çin, Endonezya ve Birleşik Krallık fosil yakıtlar için en yüksek toplam sübvansiyon veren G20 ülkeleri olarak öne çıkarken, G20 ülkelerinin fosil yakıtlara sağladığı sübvansiyonlar iklim değişikliğiyle mücadeleyi baltalıyor ve emisyonların artmasına yol açıyor.

Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırabilmek için küresel emisyonların 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması gerektiği yönündeki uyarılara rağmen, enerji sektöründen kaynaklı emisyonlar geçen yıl G20 ülkelerinde yüzde 5,9 artarak salgın öncesi seviyenin üzerine çıktı.

Enerji sektörü kaynaklı karbon dioksit (CO2) emisyonları 2019 ve 2020 arasında yüzde 4,9 azalmıştı.

Kişi başına düşen enerji kaynaklı CO2 emisyonlarında 2021’de bir önceki yıla göre en fazla artış yaşanan ülkeler yüzde 13 ile Brezilya, yüzde 11 ile Türkiye ve yüzde 10 ile Rusya oldu.

G20 ülkelerinde bina sektöründen kaynaklı emisyonlar aynı dönemde yüzde 4,4 arttı.

Geçen yıl artan sıcaklıklar nedeniyle hizmet, imalat, tarım ve inşaat sektörlerinde yaşanan gelir kayıplarından en fazla etkilenen ülkeler arasında Hindistan, Endonezya ve Suudi Arabistan yer aldı. Söz konusu gelir kayıpları Hindistan’ın gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 5,4’ünü, Endonezya’nın yüzde 1,6’sını ve Suudi Arabistan’ın yüzde 1’ini oluşturdu.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi tüm G20 ülkelerinde arttı

Öte yandan, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı 2016-2021 döneminde tüm G20 ülkelerinde artarken, en güçlü artışlar yüzde 67 ile Birleşik Krallık, yüzde 48 ile Japonya ve yüzde 40 ile Meksika’da oldu. En düşük artış ise yüzde 16 ile Rusya ve yüzde 14 ile İtalya’da görüldü.

Uzun vadeli büyümeye rağmen yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı 2020-2021 arasında büyüme göstermedi.

Yenilenebilir kaynakların toplam enerji tedariki içindeki payında ise 2017-2021 döneminde en büyük artış yüzde 7,8 ile Endonezya, yüzde 4,7 ile Birleşik Krallık, yüzde 3,9 ile Türkiye ve yüzde 3 ile Almanya’da oldu. En zayıf ilerleme yüzde 0,1 ile Suudi Arabistan, yüzde 0,3 ile Rusya ve yüzde 0,7 ile Güney Afrika’da yaşandı.

“G20 kamu fonlarını piyasayı fosil yakıtlar lehine bozmak için kullanıyor”

ODI Kıdemli Araştırma Görevlisi İpek Gençsü, rapora ilişkin değerlendirmesinde, G20’de enerjiye yönelik çok fazla kamu finansmanının fosil yakıt endüstrisine yönelmiş durumda olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“G20’nin enerjiye yönelik kamu finansmanının yüzde 63’ü 2019-2020 yıllarında fosil yakıtlara gitti. Geçen yıl G20, 2009’da ‘verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının orta vadede aşamalı olarak kaldırılması ve rasyonelleştirilmesi’ taahhüdünü yineledi ancak şu anda orta vadede olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz ve G20’nin bunu yerine getirmediği, bunun yerine kamu fonlarını piyasayı fosil yakıtlar lehine bozmak için kullanmaya devam ettiği açık.”

Climate Analytics Üst Yöneticisi Bill Hare ise, G20’nin küresel emisyonların dörtte üçünden sorumlu olduğunu aktardı.

Bu ülkelerin dünyanın en büyük ekonomileri olduğunu ve birçoğunun iklim kriziyle mücadele için gereken finansman ve teknolojilere ev sahipliği yaptığını kaydeden Hare, “Şu anda jeopolitik ve enerji güvenliği sorunlarının bir araya gelerek ucuz yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalarını ortaya koyduğu bir dönemdeyiz, ancak yine de bu hükümetlerin birçoğunun çözüm olarak fosil yakıtlara yöneldiğini görüyoruz. Gaz ve kömür en pahalı, en yüksek emisyona sahip ve en az güvenli enerji seçenekleri, ancak yine de en yüksek düzeyde devlet desteği alıyorlar.” diye konuştu.

Muhabir: Nuran Erkul Kaya